Ali Baba ve Kırk Haramiler

Ali Baba ve Kırk Haramiler

Bir zamanlar uzak bir köyde, Ali Baba adında çok saf ve dürüst bir adam yaşarmış. Ali Baba, odun keserek geçimini sağlarmış. Her gün sabah erkenden kalkar, ormanın derinliklerine gider, ama o kadar iyi kalpli bir insanmış ki, her zaman başkalarına yardım etmeyi tercih edermiş. Kimseye kötülük yapmaz, daima iyilik yapmaya çalışırmış. Ali Baba’nın kalbi öylesine temizmiş ki, herkes ona saygı duyar ve onu çok severmiş.

Bir gün, Ali Baba yine ormanda odun keserken büyük bir gürültü duymuş. Derin bir nefes alıp dikkatlice bakınca, çok kalabalık bir grup adamın ormana doğru geldiğini görmüş. Yavaşça saklanmış ve onları izlemeye başlamış. Gözlerine inanamamış! Bu adamlar, kötü insanlar, yani haramilermiş! Ali Baba, onların büyük bir mağaraya doğru gittiğini fark etmiş. Şaşkınlıkla, “Acaba bu mağarada ne var?” diye düşünmüş. Merakına yenik düşüp, onları takip etmeye karar vermiş.

Mağara ve Sırrı

Ali Baba, haramilere dikkatlice takip etmiş ve büyük mağaranın içine girmelerine şahit olmuş. Mağaranın büyük kapısı, “Açıl susam açıl!” diye bağıran haramilerin söyledikleri bir kelime ile açılmış. Ali Baba, gözleri kocaman açılarak, mağaranın içini görmüş. İçerisi altınlar, gümüşler, değerli taşlarla doluymuş. Paraların ve değerli eşyaların parıltısı, göz alıcı bir şekilde parlıyormuş. Ali Baba, büyük bir hayrete düşerek bu sırra tanık olmuş. Ancak o, başkalarına ne olduğunu görmek için biraz daha sabırlı olması gerektiğini biliyormuş. Kendi kendine “Bunlar çok değerli şeyler, ama haramiler neden bu kadar zenginler?” diye düşünmüş.

Zekâ ve Cesaret

Ali Baba, haramilerin hazineyi almak için her hafta buraya geldiklerini fark etmiş. Bir gün, haramiler mağaradan çıkarken, Ali Baba çok dikkatli bir şekilde saklanmış. Onların gitmelerini beklemiş. Hemen mağaraya yaklaşmış ve “Açıl susam açıl!” demiş. Kapı, tıpkı haramilerin söylediği gibi hemen açılmış. İçeri giren Ali Baba, paraların ve altınların ışığıyla büyülenmiş. Ama o, sadece ihtiyacı kadar almayı düşünmüş. “Bunlar bana fazla, başkalarına da yardımcı olabilirim,” diye düşünmüş. Ali Baba, içinde biriktirdiği iyilikle, hazineyi alıp geri dönmeye karar vermiş.

Paylaşmanın Değeri

Ali Baba, kasabaya dönüp bulduğu altınları kasaba halkına götürmüş. Herkesin ne kadar zor durumda olduğunu görmüş ve altınları onlarla paylaşmış. Kasabada yaşayan insanlar, Ali Baba’nın iyi kalbini ve yardımseverliğini konuşuyorlarmış. O, çok güzel bir şey yapmıştı, çünkü paranın değerinden çok, başkalarına yardım etmenin ne kadar önemli olduğunu biliyormuş.

Ali Baba, herkese altınlarını paylaştırarak, kasabaya büyük bir mutluluk getirmiş. İnsanlar, Ali Baba’nın ne kadar iyi bir insan olduğunu konuşuyormuş. Kasaba halkı, bu olayı örnek alarak o günden sonra her zaman birbiriyle daha çok yardımlaşmış ve birbirlerine karşı daha nazik olmuşlarmış.

Zekâ ve Dürüstlük Kazanır

Ancak haramiler, bir gün mağaranın içindeki altınların eksik olduğunu fark etmişler. Kırk harami hemen mağaradan çıkmış ve altınları aramışlar. Hırsla nehrin kenarına kadar gelmişler. Ancak Ali Baba, kendisini gizleyerek, haramilere yakalanmamayı başarmış. Zekâsını ve yardımseverliğini kullanarak, kasaba halkının da güvenliğini sağlamış. Bir süre sonra hırsla altınları arayan haramiler, yakalanmış ve hapse atılmış.

O günden sonra, Ali Baba kasabada en saygı duyulan kişi olmuş. Ama o hiçbir zaman paranın peşinden gitmemiş. O, doğruyu ve dürüstlüğü her şeyin önünde tutmuş, ve kasabasına her zaman mutluluk getirmiş. Dürüstlük, paylaşma ve başkalarına yardım etmenin ne kadar değerli olduğunu herkese öğretmiş.

Ali Baba ve Kırk Haramiler Masalı Pedagojik Sorular ve Cevaplar

Soru 1: Ali Baba neden mağarayı bulduğunda altınları sadece ihtiyacı kadar aldı?
Cevap: Ali Baba, dürüst ve yardımsever bir insan olduğu için, sadece kendi ihtiyacını karşılayacak kadar altın aldı. Başkalarına yardım etmeyi daha değerli buluyordu.

Soru 2: Ali Baba’nın yaptığı paylaşımın kasaba halkına ne gibi etkileri oldu?
Cevap: Ali Baba, altınlarını paylaşarak kasaba halkının yaşamını iyileştirdi ve insanlar birbirlerine daha çok yardım etmeye başladılar. Paylaşmanın ve yardımlaşmanın gücünü öğrendiler.

Soru 3: Masaldan ne öğreniyoruz?
Cevap: Masaldan, dürüstlüğün, yardımseverliğin ve paylaşmanın gerçek mutluluğu getirdiğini öğreniyoruz. Ayrıca, zekâmızı doğru kullandığımızda zorlukların üstesinden gelebileceğimizi de öğreniyoruz.

Evet çocuklar Ali Baba ve Kırk Haramiler adlı masalımızda burada bitti. Sizde Ali Baba ve Kırk Haramiler gibi Binbir Gece Masalları yazarak tarafımıza gönderebilirsiniz. Gönderdiğiniz masallar sayesinde binlerce çocuk masal okuyarak uyuyacak. Masal göndermek için aşağıda ki resme tıklayabilirsiniz.